Avrupa Birliği’nin karbon fiyatlandırmasını otomobillerde ve konut ısıtmada kullanılan yakıtları kapsayacak şekilde genişletme planı, destekçileri en kötü etkilenenleri telafi etmenin yollarını bulmadıkça, halk tarafından geri çevrilmesinden korkan ülkelerden ve milletvekillerinden gelecek olan erken bir direniş bloku ile karşı karşıya kalacak gibi.

Sızdırılan taslaklara göre, plan, ulaşım ve ısıtma için bir Emisyon Ticareti Planı (ETS) kuracak ve karbon için bir piyasa fiyatı yaratacak. Bu, akaryakıt tedarikçilerinin Avrupa’nın yarım milyar tüketicisine yüksek faturalar şeklinde yansıtacakları fiyatlara sebep olacak.

AB’nin 2030 yılına kadar net emisyonları %55 oranında azaltma hedefine ulaşmasını sağlamayı amaçlayan 14 Temmuz’daki bir teklif paketinin parçası olması beklenen plan, bazı başkentler tarafından 27 ülkenin en yoksullarına zarar verebileceği noktasında endişe kaynağı oldu. Hatta bazıları, akaryakıt vergilerini artırma girişiminin ardından 2018’in sonlarından itibaren Fransa’ya yayılan genellikle şiddetli protestolar gibi “sarı yelek” hareketlerini tetikleme ihtimalinin bile olduğunu düşünüyor.

Bir AB yetkilisi, AB’nin iklim açısından nötr bir ekonomiye doğru ilerleme hedefinden söz ederken, “Bu, nüfusun geçişle birlikte ilerlemeye istekli olması için büyük bir risk. Çok dikkatli adım atmalıyız.” dedi.

Avrupa Komisyonu politika hazırlayıcıları, yeni ETS’den elde edilen bazı gelirleri muhtaçları desteklemek için bir sosyal fona kanalize etmek de dahil olmak üzere sosyal koruma ekleme sözü veriyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un La Republique En Marche hareketi üyesi ve Avrupa Parlamentosu Çevre Komitesi Başkanı Pascal Canfin, “Sınırlı bir kazanç için böyle bir siyasi risk almak! bence buna değmez” dedi.

Haziran ayında planı “siyasi intihar” ilan ederek ortalığı karıştıran Canfin, bunu fiili tepki çekecek bir vergi olarak nitelendirdi ve Komisyonun kendisinin karayolu taşımacılığı için bir ETS’nin emisyonları ancak %3 oranında azaltacağını öne süren analizine atıfta bulundu.

AB’nin mevcut karbon piyasası, enerji sektöründeki emisyonları azalttı ve destekçiler, tüketicileri daha yeşil seçimler yapmaya teşvik etmek için başarının başka yerlerde de tekrarlanabileceğini söylüyor.

Brüksel’deki Avrupa Reform Merkezi’nde araştırma görevlisi olan Elisabetta Cornago, “Bir karbon fiyatı, işletmeleri ve haneleri emisyonları azaltmaya teşvik etmenin en etkili yoludur” diyerek, bu tür politikaların, elde edilen gelirleri düşük gelirli hanelere yeniden dağıtmayı amaçlaması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Anketler, Avrupalıların büyük bir çoğunluğunun AB’nin iddialı emisyon azaltma hedeflerini desteklediğini gösteriyor. Ancak iklim değişikliğiyle mücadeleyi destekleyenler bile bunun bedelini doğrudan ödemek konusunda isteksizler.

Geçen ay yapılan bir anket, Almanların %75’inin iklim değişikliğini ele almanın bir yolu olarak yakıt fiyat artışlarını reddettiğini ortaya koymuştu.

Yalıtım üreticisi Rockwool’un AB işleri başkanı Brook Riley, “Bina yenileme gibi eylemler çok daha kolay ve ucuz hale getirilmedikçe, insanların fiyat sinyallerine rasyonel tepki vermelerini beklemek çok fazla,” dedi ve ETS gelirlerinin bu tür önlemler için ayrılması gerektiğini söyledi. Diğer bir zorluk ise, doğudaki kömür yakıtlı enerjiye daha fazla dayanan daha yoksul eski komünist ülkelerin, AB çapında bir fiyatın kendilerini en çok vuracağından endişe duymalarıdır.

Kaynak: “Europe’s Carbon Push Stokes Backlash Fears”, Reuters

İndirmek için tıklayın

Diğer İçerikler