Geçen Kasım ayında İngiltere, çevreyi kirleten araçlar için aşamalı çıkış tarihini öne aldı, 2030’dan itibaren yeni konvansiyonel benzinli ve dizel otomobillerin ve kamyonetlerin satışını yasakladı ve 2035’ten itibaren sadece sıfır emisyonlu araçların satışına izin verdi. Bu, kararlılık açısından önemli bir adımdır ve Birleşik Krallık’ın haklı olarak gurur duyabileceği bir adımdır. Ancak, Birleşik Krallık’ın elektrikli araçlara geçişin tüm faydalarını gerçekleştirmesi ve bu noktadaki liderliğini koruması için bu iddialı hedeflerin kısa vadeli eyleme dönüştürülmesi gerekiyor.

Elektrikli araçlara geçiş için erken hareket etmek, Birleşik Krallık’taki emisyon azaltımlarını en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olacaktır. Bu, özellikle benzinli ve dizel araçlara kıyasla yalnızca küçük emisyon düşüşlerine yol açan plug-in hibritlerden ziyade bataryalı elektrikli araçlar için geçerli olacaktır. Bataryalı elektrikli araçlara daha hızlı geçiş, 2020’ye kadar ki süreç göz önüne alındığında 2030’da Birleşik Krallık’taki emisyon tasarrufunu neredeyse iki katına çıkarabilir. Bunu başarmaya yönelik yeni politikalar, İngiltere’yi uluslararası karbondan arındırma hedefine ulaşmak için daha güçlü bir temele oturtacaktır ve bu, 2021’in sonundaki Glasgow iklim zirvesi öncesinde önemli bir niyet işareti olacaktır.

Bataryalı elektrikli otomobillerin hızla yaygınlaşması, ikinci el piyasasına arzı artırarak düşük gelirli hanelerin temiz araçların tüm faydalarını daha erken elde etmelerini sağlayacaktır. Gelir aralığının en alt yüzde 40’lık kısmındaki haneler çoğunlukla kullanılmış araba satın alıyor. Yeni analizler, bugün yeni satın alınan bataryalı elektrikli arabalar gelecekte ikinci el pazarında satıldığında, sahiplerinin dizel veya benzin eşdeğerine kıyasla toplam sahip olma maliyeti temelinde 700 ila 2.300 £ arasında tasarruf sağlayabileceğini gösteriyor. Ve üçüncü el (ikinci el aracın tekrar satışı) satışta sahipleri için tasarruf 3.500 £ ile 5.600 £ arasında olabilecektir (Şekil 1).

Şekil 1- Tüm Araç (Sıfır, İkinci El ve Üçüncü El) Fiyatlarının Mukayesesi

Birleşik Krallık’ın bataryalı elektrikli araçlara erken geçmesinin bir başka nedeni de yerli araç ve batarya üretimine yatırımı teşvik etmek olacaktır. Bu, Birleşik Krallık’taki otomobil üreticilerinin Avrupa ve küresel pazarlarda rekabetçi kalmalarına yardımcı olacak ve ülke çapında geleceğe hazır kalifiye işgücü sağlayacaktır. Değişimi desteklemek için Birleşik Krallık’ta şarj altyapısının ve temiz enerjinin geliştirilmesi, ülke genelinde ekonomik toparlanmayı ve istihdamı da destekleyecektir.

Elektrikli araç alımları için tüketici teşvikleri ve şarj altyapısı için finansmanın yanı sıra, kirletici araçlar için daha erken aşamalı çıkış tarihi, bataryalı elektrikli araç pazarındaki büyümeyi destekleyecektir, ancak bunu hızlandırmak için çok daha fazlasına ihtiyaç vardır. Satışlar artıyor, ancak şu anda toplam otomobil satışlarının yalnızca yüzde 6,6’sını oluşturuyor ve piyasada akülü elektrikli otomobillerden yedi kat daha fazla geleneksel benzinli ve dizel model var (Şekil2).

Şekil 2- İngiltere Pazarında Bulunan Bataryalı Elektrikli, Plug-In ve Fosil Yakıtlı Araç Model Sayıları (Mart 2021’de)

Otomotiv endüstrisi, karbondan arındırma konusunda dikkate değer ölçüde düzensiz bir ilerleme göstermiştir. Yavaş yavaş düşmeler beklenen, yeni araba CO2 egzoz emisyonları 2016 ile 2019 arasında fiilen arttı. AB CO2 emisyonu düzenleme hedefinin nihayet yürürlüğe girdiği 2020’de, çoğu otomobil üreticisi bunu karşılamaya odaklandı ve bataryalı elektrikli ve plug-in hibrit araçların satışlarını artırdı. Temiz araçlara geçiş aynı zamanda yeterli miktarda sıfır emisyonlu otomobil ve kamyonet arzına da bağlı olduğundan, üreticileri satışlarını artırmaya teşvik edecek etkin düzenlemeler bu nedenle hızlı bir geçiş sağlamak için gereklidir.

Ancak, egzoz emisyon standartlarına dayalı mevcut düzenleyici sistem tek başına yeterli olmayacaktır. Aslında, bataryalı elektrikli araçlara odaklanmak yerine net sıfır gelecekle uyumlu olmayan ve sahipleri için daha maliyetli olan plug-in hibritlerin sürekli üretimini ve alımını teşvik etmek de risk içeren bir anlayış olacaktır.

Vardığımız sonuç, üreticilerin önümüzdeki 15 yıl içinde belirli, artan oranda sıfır emisyonlu araç (ZEV) satmalarını gerektiren bir zorunluluğun, Birleşik Krallık’ın hedeflenen aşamalı çıkış tarihine ulaşması için en iyi yol olduğudur. Bu tür bir düzenleme, İngiltere pazarında daha fazla bataryalı elektrikli otomobilin satılmasını garanti edecektir. Bu, daha rekabetçi fiyatlarla daha geniş çeşitlilikte modellerin yeterli tedarikini sağlayacak ve hedefe ulaşmak için sıfır emisyonlu araçların reklamını artıracak, net sıfıra uyumlu tedarik zincirlerine ve işlere yatırımı güçlendirecek ve İngiltere işletmelerini gelecek için daha dayanıklı hale getirecektir. Son olarak, otomobiller ve kamyonetler için geleceğin sıfır emisyon olduğuna dair açık bir kamu mesajını da destekleyecektir.

Kaynak: “Accelerating the electric vehicle revolution Why the UK needs a ZEV mandate”, Green Alliance

İndirmek için tıklayın

Diğer İçerikler