Dünya Enerji Konseyi Türkiye ve BP iş birliği ile üçüncüsünü düzenlediğimiz DEK Konuşmaları Programımızda bugün BP Grup Baş Ekonomisti William ZIMMERN konuğumuzdu.

“BP Enerji Görünümü 2018” Raporu üzerinden Türkiye ve dünyanın enerji gündeminin değerlendirildiği 3. DEK Konuşmaları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı ve DEK Türkiye Başkanı Alparslan BAYRAKTAR, BP Türkiye Ülke Başkanı Mick STUMP ve EPDK Başkanı Mustafa YILMAZ’ın açılış konuşmalarıyla başladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı ve DEK Türkiye Başkanı Alparslan BAYRAKTAR;

Sayın BAYRAKTAR, konuşmalarına DEK Türkiye bünyesinde gerçekleştirilen faaliyetlerle başladı. DEK Atölye İstanbul Programına Ekim ayı sonunda başlanacağını ve burada en önemli iş ortağının EPİAŞ olacağını belirten BAYRAKTAR, DEK Konuşmaları serisine de ortak programlarla devam edileceği bilgisini verdi.

Türkiye’nin, enerji sektörü açısından önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde olduğunu vurgulayan BAYRAKTAR, konuşmalarına, yeni yönetim modelinin getirdiği değişiklikler ve enerji politikaları ile devam etti. Enerji politikalarının başarıya ulaşmasında önemli unsur olarak görülen politik hedeflerdeki devamlılık, belirlilik ve öngörülebilirlik ile, geçmiş dönemde Milli Enerji ve Maden Politikası altında çizilen vizyonun yeni dönemde de kuvvetli bir şekilde devam edeceğini belirten BAYRAKTAR, bu anlamda, arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilir piyasa odaklı politikaların, birbiriyle ve gelişen ve değişen piyasa koşullarıyla uyumlu şekilde önceliklendirileceğinin altını çizdi.

BP Türkiye Ülke Başkanı Mick STUMP;

BP Enerji Görünümü 2018 raporunun bir dizi senaryoyu ele aldığına vurgu yapan BP Türkiye Ülke Başkanı Mick STUMP, küresel çapta enerji talebinin büyümeye devam edeceğini ve 2040 yılına kadar artan enerji talebinin dörtte birinin yenilenebilir enerji kaynakları tarafından karşılanabileceğini ve petrol ve doğal gazın dünya enerjisinin yarısından fazlasını oluşturmaya devam edeceğini ifade etti. STUMP, Türkiye’nin, enerji dönüşümleri açısından büyük bir stratejik öneme sahip olduğuna ve ekonomisi en çok büyüyen 20 ülkeden biri olduğuna vurgu yaparak, geleceğin en önemli enerji kaynaklarından olan doğal gaz projeleri ile de dünyanın odağında bulunduğunu belirtti.

“Bugün Türkiye, dünya ölçeğinde büyük Akaryakıt, Madeni Yağ ve Havacılık operasyonları ve TANAP ve BTC gibi büyük enerji projeleri ile enerji ülkesi konumunu koruyor. Biz de BP olarak bu gibi projelerde yer almaya ve Türkiye’deki yüz yılı aşkın varlığımızı yeni yatırımlarımızla daha da geliştirerek sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

BP Enerji Görünümü Raporu 2018

BP Grup Baş Ekonomisti William ZIMMERN’in toplantıda sunumunu gerçekleştirdiği BP Enerji Görünümü 2018 raporundan önemli başlıklar ise şöyle:

  • Enerji talebindeki artışın yaklaşık yüzde 70’ini elektrik oluşturuyor. Rapor taşımacılık sektöründe elektriğin penetrasyonunu hem elektrikli araç sayısını (EV’ler) hem de her bir aracın ne kadar yoğun kullanıldığını göz önüne alarak ölçüyor.
  • Gelişen Dönüşüm Senaryosu’nda, küresel otomobil parkındaki EV’lerin payı 2040 yılına kadar yaklaşık %15’e ulaşacak ki bu da neredeyse 2 milyarlık bir otomobil parkında 300 milyondan fazla otomobil demek. Bununla birlikte, elektrikli otomobillerin kullanım yoğunluğu da hesaba katıldığında, elektrikle çalışan binek otomobillerin kilometre payı yüzde 30’un üzerinde.
  • Senaryoya göre dikkat çeken bir başka konu ise yenilenebilir enerjinin %400’ün üzerinde büyüme ve küresel enerji üretimindeki artışın %50’sinden fazlasını oluşturma beklentisi. Elektrikli otomobillerdeki çok hızlı büyümenin petrol talebinin çökmesine neden olacağı fikri temel rakamlarla desteklenmiyor. Her ne kadar elektrik en önemli artış gösterecek enerji kaynaklarından birisi olsa da petrol ve doğal gazın dünya enerjisinin yarısından fazlasını oluşturması bekleniyor.
  • İçten yanmalı motorlar yasağının uygulandığı ve çok yüksek verimlilik standartlarının görüldüğü bir senaryoda bile, petrol talebi 2040 yılında bugünkü seviyeden daha yüksek olarak hesaplanıyor.
  • Gelişen dönüşüm senaryosuna göre, enerji talebinin büyümesi ve tüketimin daha da artacak olması sebebiyle karbon emisyonları 2040 yılına kadar yüzde 10 artış gösteriyor. BP Enerji Görünümü 2018; 2040 yılına kadar karbon emisyonlarının neredeyse yüzde 50 oranında azaltıldığı keskin bir düşüşü içeren ‘Daha Hızlı Dönüşüm’ senaryosunu da inceliyor.

Etkinlik detayı

Sunumu indirmek için tıklayın

Diğer İçerikler