Uzman Dr. Paul P. Woskov, füzyon çalışmalarında kullanılan teknolojinin derin jeotermal enerji çalışmalarına aktarılması sayesinde 20 kilometre uzunluğunda dünyanın en derin kuyusunu açmayı planladıklarını kaydetti.
Yer altındaki sıcak suyun buhar türbinleri vasıtasıyla elektrik enerjisine dönüştürülmesi prensibine dayanan jeotermal enerji, yenilenebilir ve temiz enerji olma özelliğiyle, iklim kriziyle mücadelede önem taşıyor.
Füzyon enerjisi çalışmalarındaki teknolojik gelişmelerin derin jeotermal çalışmalarında uygulanabileceğinin anlaşılması üzerine bu alandaki çalışmalar hız kazandı.
Söz konusu çalışmalar hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtlayan MIT Plazma Bilimi ve Füzyon Merkezi Bölüm Başkan Yardımcısı ve Kıdemli Araştırma Uzmanı Dr. Paul P. Woskov, derin jeotermal enerjisi çalışmalarının halihazırdaki jeotermal enerji çalışmalarından farkına ilişkin “Daha derine indikçe yer altından daha fazla yüksek ısılar çıkartabiliyorsunuz. Haliyle sıcaklıklar ve enerji yoğunlukları daha yüksek. Ne kadar derine giderseniz o kadar daha fazla enerji elde edebilirsiniz. Şu an için yüksek maliyetli olsa da ilk hedefimiz 10-12 kilometre derine inmek, nihai hedefimizse düşük maliyetlerle 20 kilometre derinliğe inerek dünyanın en derin kuyusunu açmak.” ifadelerini kullandı.
Uzun yıllar boyunca füzyon çalışmalarında yer aldığını ve bu alandaki gelişmeleri jeotermal çalışmalara aktarmanın mümkün olup olmadığını anlamak için çeşitli deneyler gerçekleştirdiğini belirten Woskov, şöyle devam etti:
“Biz füzyon enerjisinde ateşleme için çok güçlü teknolojiler geliştirdik. Ben de o dönem bu teknolojiyle kayaları eritebilme ihtimali üzerine düşündüm. Yaklaşık 14 sene önce, füzyon çalışmalarında kullandığımız gyrotronları (yüksek enerjili elektromanyetik dalgalar yayabilen cihaz) kullanarak bir çalışma gerçekleştirdim. Böylelikle taşı eritip buharlaştırmanın, öğütüp kırmaktan daha ekonomik olduğunu gördük.”
“Füzyon teknolojisi henüz hazır değil ama biz derin jeotermal enerjiyi gerçekleştirebiliriz”
Çalışmalar ilerledikçe derin jeotermal enerjiye ilginin de arttığına değinen Woskov, “Bu işe uzun yıllar emek verdik. Bugün ABD’de bunu nasıl ticarileştirebileceğini düşünen girişimler var. Özel sektörün ilgisini görüyoruz, ABD Enerji Bakanlığı da bizi destekliyor. Kapsamlı deneyler yaptık ve gyrotron sondajı, uygulamalı olarak hayata geçirme konusunda çok umutluyuz.” dedi. Anadolu Ajansı

Diğer İçerikler