Bir güneş enerjisi santrali, on yıldan fazla beklenen bir ömre sahip, sermaye yoğun bir girişimdir. İşletme ve bakım maliyetleri nispeten marjinaldir ve yakıt ücretsizdir. Panellerin kalitesi belki de genel denklemde göz önünde bulundurulması gereken en kritik unsurdur. Son yenilikler arasında, çatı levhası denilen bir yaklaşıma dikkat çekiliyor. Tek hücreli panelde, ışığın aktif güneş enerjisine çarpmadığı her hücre arasında boşluk vardır. Çatı levhası ile, hücre beş veya altı şerit halinde kesilir ve çatıda zona gibi üst üste gelir, “böylece güneş panelinin taşınmazını tamamen kapsamış olursunuz ve şimdi herkes bu teknolojiyi kullanabilir”. Hem PERC hem de alüminyum BSF teknolojileri ile yapılabilir. Baraları yansıtan ışığa hitap eden 3M’den gelen bir bant gibi ilave küçük ayarlamalar da vardır. Bu ince bant ışığı açılı olarak yönlendirir, böylece camdan yansır ve panelden daha fazla verimlilik alarak hücre tarafından yeniden emilir. Son olarak, hava kirliliğinden kaynaklanan partikül katmanları, hava veya tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan toz katmanları tarafından paneller tehlikeye girdiğinde meydana gelen kayıpları en aza indirmek için kirlenme önleyici kaplamalar geliştirilmektedir. Panelleri yıkamak pahalıdır, böylece temizlik ihtiyacını en aza indiren bir kaplama, maliyetleri daha da düşürmeye ve verimliliği artırmaya yardımcı oluyor. Sonuç olarak şöyle özetlenebilir: “Son on yılda bir ton teknolojik yenilik var. Maliyetler düşmeye devam ederken, daha fazla pazarın genişlemeye devam edileceği öngörülüyor”. Forbes

Diğer İçerikler