Madrid’deki BM iklim müzakereleri çıkmaza girdi ve müzakereler iki gün boyunca sürdü. Ülkeler yeni bir küresel karbon ticareti piyasası için kuralları tartıştı. COP25 olarak bilinen görüşmeler 14 gün sürdü ve bugüne kadarki en uzun iklim müzakereleri olarak rekor kırdı, ancak karbon kredilerinde alım satım konusunda herhangi bir anlaşma sağlanamadı. Bu yıl küresel karbondioksit emisyonları rekor seviyelere yükseldi. Milyonlarca öğrenci iklim protestolarında yürüdü ve önde gelen ekonomiler yeni net sıfır emisyon hedefleri benimsediler. Ancak, bunların hiçbiri müzakerelerde ölçülebilir sonuçlara çevrilmedi.

Jeopolitik gerginlik ve dünyanın en büyük iki yayıcısı olan ABD ve Çin’in düşük profili müzakereleri ciddi şekilde engelledi. Bu da son saatlerde genel kurulda açık bir çekişmeye yol açtı. Müzakereciler bir anlaşmayı kurtarmak için yarışırken delegeler cuma gecesi ve cumartesi gecesi bütün gece görüşme oturumlarından sonra bitkin düştüler. Küresel ısınmayı 2C’nin altına düşürmeyi hedefleyen Paris İklim Anlaşması, 197 ülke tarafından imzalandı. Ancak anlaşma sadece fikir birliği ile gerçekleştiriliyor ve orijinal 2015 anlaşması gelecekteki iklim zirvelerinde çalışılacak birçok ayrıntı bıraktı.

ABD, Başkan Donald Trump’ın talimatları üzerine Paris Anlaşmasından çekilme sürecinde ve bu yıl imzacı olarak katılacağı son yıl. ABD’nin geri çekilmesi ve Brezilya ve Avustralya’nın sonucu hafifletme çabaları, pek çok ülkenin dehşet verici olduğunu belirtti. BM Genel Sekreteri António Guterres, COP25 müzakerelerinin sonucu yüzünden hayal kırıklığına uğradığını söyledi. “Uluslararası toplum, iklim kriziyle mücadelede azaltma, adaptasyon ve finansman konusundaki hırsları arttırma konusunda önemli bir fırsat kaybetti” dedi.

AB heyeti, toplantıların karbon pazarları ile ilgili anlaşma bulamamasının hayal kırıklığına uğradığını da belirtti. AB, “Bu COP buraya ne için geldiğimizi sağlamadı” dedi. AB’nin nihai açıklamasında, ülkelerin mevcut iklim hedeflerinin Paris’in hedeflerine ulaşmak için gerekenden çok uzak olduğunu, “derinden endişelendiğini” sözlerine ekledi. İngiltere, gelecek yılki iklim müzakerelerinin sorumluluğunu almaya hazırlanırken, Ocak ayı sonunda yapılması planlanan Brexit’in ardından, Başbakan Boris Johnson için en büyük diplomatik girişimlerden biri olması bekleniyor. İngiltere’nin görevi, yüzyılın ortası için yeni iklim hedefleri benimseyerek ve karbon piyasalarındaki parçaları toplayarak daha fazla ülkeyi bir araya getirmek olacak.

Kaynak: “Climate Talks Break Up with No Agreement on Carbon Trading”, Financial Times

İndirmek için tıklayın

Diğer İçerikler