İngiltere Başbakanı Boris Johnson, bu hafta sonu yapılacak G7 zirvesi öncesinde iklim değişikliğiyle mücadele için yeşil bir “Marshall Planı” çağrısında bulundu. Ancak G7’nin, hatta Johnson’ın kendi ülkesinin beklentileri karşılayıp karşılayamayacağı henüz belli değil.

The Times gazetesine göre Johnson, dünyanın en büyük ekonomilerinin, büyük ölçekli yenilenebilir enerji projeleri inşa etmek için Afrika ve Asya’daki düşük ve orta gelirli ülkeleri desteklemesi gerektiğini söyledi. Johnson’ın İngiltere Dışişleri Bakanlığı, İş, Enerji ve Sanayi Stratejisi Departmanı ve Hazine’yi G7’de sunulmak üzere bunu başarmak için fikirleri bir araya getirmeye yönlendirdiği anlaşılıyor.

Çağrı, politika uzmanlarının ve uluslararası liderlerin, dünyanın koronavirüs pandemisinin üstesinden gelmesine ve iklim kriziyle mücadele etmesine yardımcı olmak için daha fazla sorumluluk üstlenmesine yönelik eşi görülmemiş bir baskının ortasında geldi.

Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Birleşik Krallık ve ABD olmak üzere en zengin ülkelerden oluşan G7 kulübü, cuma günü Birleşik Krallık’ta toplanıyor. Geçen yılki zirve pandemi nedeniyle iptal edilmişti. BM İklim Değişikliği Yönetici Sekreteri Patricia Espinosa, G7’yi gelişmekte olan ülkelere iklim politikalarını güçlendirmeleri için ek destek sağlamaya çağırdı. Espinosa geçen ay G7’ye hitaben yaptığı konuşmada, “Gelişmekte olan ülkelerin bu taahhütlere ihtiyacı olduğunu biliyoruz, ancak G7 ülkelerinin de buna ihtiyacı var. Gerçek şu ki, bu kolektif bir eylemdir. Yine, birkaç ıslak battaniyeyle tüm dünyayı yutmakla tehdit eden bir orman yangınını söndüremeyiz. Onu tamamen söndürmeliyiz.” dedi.

Nelson Mandela tarafından 2007 yılında kurulan eski dünya liderlerinden oluşan etkili bir grup olan The Elders, tüm G7 ülkelerinin liderlerine hem aşılar hem de iklim değişikliği konusunda acil ve kararlı eylem talep eden mektuplar gönderdi.

Mektuplarda, “Bu küresel kriz anında, çok taraflılık benzersiz bir şekilde önemlidir ve benzersiz bir şekilde tehdit altındadır. Çok taraflı sistem o andaki acil endişeleri -iklim değişikliği ve pandemik iyileşmeyi- karşılayamazsa tehdit artacaktır. Her iki konuda da bir başarısızlık, çok taraflı sisteme olan güveni daha da azaltma riskini taşır ve otokratik ve popülist liderlerin çok taraflı kurumlara daha fazla zarar vermesini sağlayarak dünyanın ortak zorluklarıyla toplu olarak mücadele etme yeteneğini baltalayabilir.” denildi.

Avrupa iklim düşünce kuruluşu E3G’nin kurucu ortağı ve CEO’su Nick Mabey, G7’nin neler yapabileceğini ve yapması gerektiğini ve iklim eyleminin neden ilk olarak kovid-19 eylemini gerektirdiğini anlattı.

Mabey: “Bence bu G7, 2008 mali krizinden bu yana gördüğüm en yüksek beklentilere sahip zirve toplantısı” dedi.

Mabey, yaklaşan zirve için öncelikleri sıraladı. İlk olarak, grubun düşük ve orta gelirli ülkeler için dünya çapındaki nüfusların aşılanmasını hızlandıracak bir koronavirüs destek paketi üzerinde anlaşmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Mabey, “Aşı işi yapılmazsa, bu sadece gümbürdeyip yılın geri kalanı için tüm siyasi enerjiyi alır” dedi. Kasım ayında Glasgow’da yapılması planlanan COP26 zirvesinde koronavirüsle uğraşmanın “iklim hakkında sohbet edebilmek için gerekli bir koşul” olduğunu vurguladı.

Mabey, G7’nin gerçekleştirmesi gereken ikinci alanın iklim politikası olduğunu söyledi. Geçen ay online olarak gerçekleştirilen G7 çevre bakanları toplantısı şimdiden bazı sonuçlar verdi. Bu toplantıda bakanlar, küresel ısınmayı bu yüzyılda 1,5 santigrat derece ile sınırlamak için harekete geçme konusunda anlaştılar.

G7 ve gelişmiş ülkelerin de gelişmekte olan ülkeler için yılda 100 milyar dolarlık iklim finansmanı sağlamaya başlaması umuluyordu; bu vaat, ilk olarak tam 12 yıl önce 2009 Kopenhag İklim Değişikliği Zirvesi’nde verilmişti.

Mabey, üçüncü talep grubunun “belki de en büyük ve en önemli” olduğunu söyledi: Bu, esnek altyapıya yapılan yatırımın çoğunluğunun gerçekte nasıl olacağı ile ilgili. Bu, çok uluslu kalkınma bankaları aracılığıyla büyük ölçekli finansmanın yanı sıra borcun yeniden yapılandırılmasını gerektirecektir. Mabey: “Çok taraflı kalkınma bankalarının sahip olduğu sermayeyi artıracağımızı söylersek mantıklı olur, yani yeşil yatırımlara gitmesi şartıyla mevcut finansman miktarı iki katına çıkar. Bu ciddi bir teklif zira yatırım finansman olmadan kâğıttan bir kaplan olarak görülecek.” dedi.

İklim savunucuları, G7’nin ihtiyaç duyulanı sağlayacağı konusunda ne kadar umutlu olmalı? Mabey: “Siyasi düzeyde, [ABD ile Avrupa arasındaki] transatlantik köprüyü yeniden inşa etmek, Biden’ın Amerika’nın geri döndüğünü ve İngiltere’nin hâlâ küresel oyunda olduklarını göstermesi için baskı unsuru olduğunu düşünüyorum” dedi.

Mabey, “G7, parayı geniş ölçekte harekete geçirme konusunda ciddiyse, bunu yalnızca bir tebliğ kararı yerine daha güçlü kurumsal mimariyle çok daha aktif bir şekilde takip etmeleri gerekecek. Başarısız olurlarsa, G7’nin yapması gereken çok şey olduğu için bu çok büyük bir başarısızlık olur ” dedi.

Kaynak: “G7 Summit: U.K. Calls For Climate ‘Marshall Plan,’ But Will The Meeting Deliver?”, Forbes

İndirmek için tıklayın

Diğer İçerikler