Daha önce Suudi Arabistan’ın Japon SoftBank ile 200 milyar dolarlık bir anlaşma imzalandığından bahsetmiştik. Velihat Prensi Muhammed Bin Salman’ın yönetimi altında olan Suudi Arabistan’ın, tamamlandığında dünyanın en büyük örneğini oluşturacak bir güneş enerjisi projesine ev sahibi olması bekleniyor. Ancak ülkenin en güçlü iki organı olan Enerji Bakanlığı ve Devlet Fonu arasında gözlemlenen sürtüşmelerin, ülkenin ekonomisini canlandırmak için yapılan bu girişimleri aksatma riski taşıdığını göstermekte. Yenilenebilir enerji kaynakları, Veliaht Prensi Muhammed’in ekonomik reformlarının kilit noktasını oluşturuyor. 200 gigawatt’lık üretim kapasitesi ile ülkenin elektrik ihtiyacının dört katına denk gelen, aynı zamanda 150 milyon evin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek olan proje, Veliaht Prensi Muhammed ve SoftBank CEO’su Masayoshi Son’un New York’ta imzaladıkları anlaşma sonrasında açıklanmıştı. Ancak krallığın milyarlarca dolarlık yenilenebilir stratejisini yönetmekte olan Enerji Bakanlığı’nın geçen ay yapılan duyurusunun öncesinde konu hakkında hiçbir bilgisi olmadığı basına sızan haberler arasındadır.

Bu durumun, Enerji Bakanı Khalid Al Falih ve Kamu Yatırım Fonu Başkanı Yasir al-Rumayyan arasında yaşanan bir nüfus mücadelesi olduğu da iddialar arasında. Bu proje girişimi, Enerji Bakanlığı içindeki yenilenebilir projelerin geliştirilmesinden sorumlu birim yerine, projede yatırımcı olarak bulunan ve halihazırda SoftBank ile işbirliği içinde olan Kamu Yatırım Fonu tarafından geliştirilmiştir. Yerel kaynaklar, projenin Rumayyan’ın ABD ziyareti sırasında tarihi bir anlaşma imzalayarak Falih’i safdışı edecek bir güç oyunu olduğuna inanmakta. Prens Muhammed’in yüksek profilli yatırımlar yoluyla reformlarını yürütmek için kullandığı Kamu Yatırım Fonu’nun ülkedeki nüfusu artmaya devam etmekte. Mali getirisinin daha yüksek olacağı ve çeşitlendirme çabalarına destek olabileceği beklentisi ile petrolden elde edilen kârın da artık Merkez Bankası yerine bu fona iletilmesi bekleniyor. İmzalanan güneş enerjisi anlaşması, fonun ülkedeki yerleşik güç merkezlerinden kontrolü yavaş yavaş kendine çektiğini işaret ediyor. Financial Times

Diğer İçerikler