ABD ve diğer ülkeler, elektrikli araçların yaygın kullanımı yoluyla otomotiv sektörünü karbondan arındırmaya çalışırken, çeşitli elektrikli araç (EV) bataryalarında kullanılan yumuşak bir alkali metal olan lityuma olan talebin hızla artması bekleniyor. Uzmanlara göre, sürdürülebilir lityum geri kazanım teknolojilerine devam eden yatırım, ABD’nin batarya tedarik zincirlerinde daha iyi bir yer edinmesinin anahtarı olacak.

Bağımsız bir lityum araştırmacısı ve House Mountain Partners Başkanı Chris Berry, ABD’nin lityum işleme ve EV batarya üretiminde Çin gibi büyük üreticileri geride bırakmak istiyorsa, yüksek çevre standartlarına ulaşan ilerleyen teknolojiye öncülük etmesi gerektiğini söylüyor.

IRMA, maden işlemede çevresel ve sosyal en iyi uygulamaları teşvik etmek için bir sertifikasyon süreci sunmaktadır. IRMA İcra Direktörü Aimee Boulanger, “Bence insanlar nihayet tedarik zincirinin en tepesine bakıyorlar ve bu minerallerin yalnızca yeşil enerji için kullanılacağı gerçeğinin yeterli olmadığını söylüyorlar.” İklim stresi olan bir dünyada, bu mineralleri çıkarırken kurak ortamları daha fazla susuz bırakırsak, kesinlikle doğal bir sorun yaratmış oluruz.” dedi.

10 Haziran’da Schlumberger New Energy ve Kuzey Amerika’dan Panasonic Energy, Nevada merkezli NeoLith Energy pilot tesisinde lityum çıkarmanın sürdürülebilirliğini ve verimliliğini güçlendirmek için bir anlaşma yaptığını duyurdu. Açıklamaya göre ikili, dış kaynaklardan gelen tatlı su kaynaklarına dayanmayan bir çıkarma sürecini ticarileştirmeyi umuyor.

Merkezi ABD ve Avustralya’da bulunan bir lityum ve yenilenebilir enerji şirketi olan Controlled Thermal Resources, doğrudan lityum çıkarma yoluyla emtianın geri kazanılması için Kaliforniya’da bir jeotermal tesis kurmayı planlıyor.

Ayrıca, önde gelen lityum üreticileri Albemarle Corp. ve Sociedad Química y Minera de Chile SA, son sürdürülebilirlik raporlarında su kullanımını azaltma sözü verdiler.

Albemarle Baş Teknik Sorumlusu Glen Merfeld’e göre, Şili gibi diğer ülkelerdeki lityum rezervlerinin kalitesi ve ölçeği, ABD’nin sunduğundan çok daha fazla. Merfeld, ABD Enerji Bakanlığı’nın ev sahipliğinde 14 Haziran’da düzenlenen yuvarlak masa toplantısında, bunun doğrudan lityum ekstraksiyonu veya iyon değişimli solvent ekstraksiyonu gibi sürdürülebilir ekstraksiyon teknolojilerinin optimize edilmesinin kritik olmaya devam ettiği anlamına geldiğini söyledi.

Merfeld, “Sahip olduğumuz kaynakları tam olarak kullanmak ve bunu gerçekten rekabetçi bir şekilde ve sürdürülebilir bir konuda yapmak gerçekten bize düşüyor. ABD’nin, lityum geri kazanımını ve kaynakların saflaştırılmasını iyileştirmek için teknolojilerin geliştirilmesini desteklemesi gerekiyor.” dedi.

8 Haziran’da Biden yönetimi, ülkenin kritik tedarik zincirlerine ilişkin incelemesinden elde edilen bulguları yayınladı ve hibeler, iş birliği anlaşmaları ve araştırma ve geliştirme sözleşmeleri yoluyla gelişmiş batarya tedarik zincirine kapsamlı yatırım yapılmasını önerdi.

Şirketlerin son yıllarda lanse ettiği lityum ekstraksiyon yöntemlerinde bir dizi teknolojik atılıma rağmen, birçok çözüm pilot aşamada kalıyor. Berry, “Bu teknolojilerin pilot ölçekte çalışırken ticari ölçekte de çalışabileceğini kanıtlamak daha fazla zaman alacak. Ama bence doğru yöne gidiyoruz.” dedi.

Kaynak: “Advancing Sustainable Lithium Extraction Could Help US Compete, Experts Say”, SP Global

İndirmek için tıklayın

Diğer İçerikler